NASA, gezegenimizin en dış atmosfer katmanı ekzosferin yaydığı zayıf ultraviyole ışıma (jeokorona) üzerinde odaklanacak Carruthers Geocorona Gözlemevi’ni, en geç 23 Eylül Salı günü Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatmayı planlıyor. Yaklaşık kanepe boyutlarındaki (237 kg) uzay aracı, SpaceX Falcon 9 ile IMAP ve NOAA’nın SWFO-L1 uyduları eşliğinde yola çıkacak ve Güneş-Dünya Lagrange 1 (L1) noktasına dört aylık bir transferin ardından konuşlanacak. Bir aylık devreye alma sürecini takiben iki yıllık bilimsel aşama Mart 2026’da başlayacak.
GÖRÜNMEYEN HALE NEDİR?
1970’lerde yalnızca kuramsal çerçevede tarif edilen ekzosfer, yaklaşık 480 km’den başlayıp uzaya doğru seyrekleşen hidrojen ağırlıklı bir bulut olarak tanımlanıyor. Bu katman, kendini yalnızca jeokorona adı verilen son derece sönük morötesi “hale” ile belli ediyor. 1972’de Apollo 16’nın Ay yüzeyine bıraktığı George Carruthers imzalı UV kamera, Dünya’nın jeokoronasını ilk kez fotoğraflamış, ancak tüm kapsamı tek karede yakalayamamıştı. Güncel bilimsel görüş, ekzosferin en az Ay’a kadar uzandığını gösteriyor.

TARİHSEL MİRASA GÜNCEL CEVAP
Görevin baş araştırmacısı Lara Waldrop’un vurguladığı gibi, Apollo dönemindeki görüntüler ekzosferin beklenenden çok daha uzağa taşmasına işaret etse de tam alanın sürekli izlenmesi mümkün olmamıştı. Carruthers Gözlemevi, adını taşıdığı öncünün açtığı yolu modern teknolojiyle tamamlayacak ve ekzosferin genişliğini ve iç dinamiklerini sürekli filmleyecek.
L1’DEN İKİ GÖZLEMCİ
Uzay aracı, L1 noktasından iki morötesi kamera kullanacak: Yakın alan görüntüleyici, gezegene yakın bölgelerde ekzosferin dakik ölçeklerde nasıl dalgalandığını yakından izleyecek; geniş alan görüntüleyici ise tüm jeokorona zarfını aynı anda görerek yapısal değişimleri ve Güneş etkinliğine tepkileri haritalayacak. Bu ikili sistem, ekzosferdeki hidrojen atomlarının akışını ve uzaya kaçışını zaman-mekân çözünürlüğüyle ortaya koyacak.
UZAY HAVASI İÇİN KRİTİK VERİ
Güneş patlamaları ve koronal kütle atımları Dünya’ya ulaştığında ilk temas ekzosferde gerçekleşiyor. Buradaki ilk etkileşimler, manyetosferde zincirleme süreçleri tetikleyerek uydu işletiminden iletişime kadar pek çok alanı etkileyen uzay fırtınalarına yol açabiliyor. Ekzosferin gerçek zamanlı davranışının anlaşılması, risk modelleme ve öngörülerde yeni bir hassasiyet sağlayacak; Artemis astronotlarının güvenli geçiş koridorlarının planlanmasına katkı sunacak.

SU HİKÂYESİNİN ANAHTARI
Ekzosferden kaçan hidrojen, Dünya’nın su döngüsünün uzun vadeli dengesiyle doğrudan ilişkili. Hidrojen kaçışının küresel haritalaması, neden Dünya’nın suyu tutabildiğini, başka gezegenlerinse tutamadığını aydınlatacak; ötegezegen atmosferlerinin evrimine ve yaşanabilirlik kıstaslarına ışık tutacak. Araştırma ekibi, Dünya’daki süreçlerin anlaşılmasının dış gezegenlerdeki ekzosfer gözlemlerine de doğrudan kılavuz olacağını belirtiyor.
APOLLO’DAN CARRUTHERS’A
Görev, 1972’de Ay’dan Dünya’nın jeokoronasını görünür kılan Dr. George Carruthers’a ithaf ediliyor. O dönemde tüm alanı kapsayamayan tek kareler, bugün L1’den sürekli ve geniş açılı morötesi görüntülemeyle tamamlanacak; ekzosferin “sessiz nefesi” ilk kez film şeridi gibi okunacak.