Türk savunma sanayi, insansız hava araçları teknolojilerinde kaydettiği hızlı ilerlemeyle küresel arenada dikkatleri üzerine çekiyor. Özellikle kamikaze drone sistemlerinde elde edilen başarılar, hem operasyonel sahada hem de uluslararası pazarda Türkiye’nin konumunu güçlendiriyor. Hafif, düşük maliyetli ve yüksek hassasiyetli bu yeni nesil insansız sistemler, modern savaş taktiklerinde önemli bir yer edinirken, yerli firmaların geliştirdiği platformlar küresel rekabette giderek daha fazla söz sahibi oluyor.
ÇARPAN ETKİSİ
Türk savunma sanayinin öncü kurumları olan STM Savunma Teknolojileri ve Baykar, son yıllarda geliştirdikleri kamikaze ve taktik vuruş sistemleriyle uluslararası arenada geniş yankı uyandırıyor. STM’nin geliştirdiği KARGU serisi ve yeni KARGU-FPV, düşük görünürlükleri ve yüksek manevra kabiliyetleriyle özel operasyon birlikleri tarafından tercih ediliyor. Baykar’ın SkyDagger adlı taktik kamikaze drone ise daha uzun menzil ve yüksek infilak gücüne sahip. Ayrıca MKE tarafından geliştirilen, çift jet motora ve tam otonom ‘at-unut’ seyrüsefer sistemine sahip KZ-350 de 350 km menziliyle dikkat çekiyor. Savunma uzmanlarına göre bu araçlar, ‘hem ekonomik hem de stratejik olarak çarpan etkisi yaratan sistemler’ olarak nitelendiriliyor.
GÖREV PROFİLLERİ
Kamikaze drone’lar, farklı görev profillerine ve operasyon mesafelerine uygun çeşitli menzil seçenekleri sunuyor.
Bu sistemlerin ortak özellikleri arasında gerçek zamanlı görüntü aktarımı, hareketli hedeflere kilitlenebilme, gece-gündüz operasyon kabiliyeti ve gelişmiş görüntü işleme teknolojileri bulunuyor.
SÜRÜ KABİLİYETİ
Bazı modellerde sürü harekâtı konsepti de uygulanarak birden fazla drone’nin eşgüdüm içinde hedefe doğru yönlendirilmesi mümkün. Kamikaze drone’ların dünya genelinde yaygınlaşmasının en önemli nedenlerinden biri, konvansiyonel mühimmatlara göre çok daha düşük maliyetli olmaları. Kamikaze drone’lar, bu özellikleriyle hem ihracat için cazip bir seçenek hem de kayıp riski düşük sistemler olarak öne çıkıyor.

ASİMETRİK ÜSTÜNLÜK
Kamikaze drone’lar, Türkiye’nin güçlü silahlı insansız hava araçları (SİHA) filosuyla birlikte çalıştığında çok katmanlı bir taarruz gücü de oluşturuyor. Bayraktar TB2, AKINCI ve Aksungur gibi platformlar; keşif görevleri sırasında bölgeyi tarayarak kamikaze drone’lara hedef işaretleyebiliyor ve operasyonun etkinliğini artırıyor. Bu kombinasyon, uzmanlar tarafından ‘asimetrik üstünlük’ sağlayan bir yapı olarak değerlendiriliyor.
ULUSLARARASI TALEP
Türk kamikaze drone’larına olan uluslararası talep her geçen yıl artıyor. Son olarak Baykar’ın Kosova’ya SkyDagger teslimatı, Orta Asya ve Afrika ülkelerinde devam eden görüşmeler, Türkiye’nin bu alanda lider üreticilerden biri olduğunu gösteriyor. Savunma analistleri, kamikaze drone’ların bu tempoyla büyümeye devam etmesi halinde Türkiye’nin ‘küresel pazar payını katlayarak artıracağını’ belirtiyor.

SAVUNMADAKİ ROLÜ
İstanbul Ticaret Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sezgin de kamikaze drone’ların, maliyet-etkin yapıları ve yüksek vuruş doğrulukları sayesinde günümüz savunma sistemlerinin kritik bir parçası haline geldiğini belirtti. Kamikaze drone’ların, konvansiyonel füze sistemlerine göre daha düşük maliyetli olduklarını, özellikle bütçe kısıtları bulunan devletler için önemli bir caydırıcılık kapasitesi sunduklarını belirten Sezgin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu platformların düşük radar izi, kısa hazırlık süreleri ve hareketli hedeflere karşı yüksek etkinliği, operasyonel sahada belirgin avantajlar oluşturur. Gelişmiş elektro-optik/kızılötesi sensörler, hassas konumlama sistemleri ve yapay zeka temelli görüntü işleme algoritmaları ile donatılan kamikaze drone’lar; keşif, hedef tespiti ve imha süreçlerini bütünleşik ve büyük ölçüde otonom bir görev döngüsü içinde gerçekleştirebilir. Ayrıca sürü olarak kullanıldıklarında, hava savunma sistemlerinin kapasitesini zorlayarak çok katmanlı savunma yapılarında açıklar oluşturabiliyorlar.”

5. NESİL GÖZÜ ‘TOYGUN’LA GÖRÜNMEDEN VURACAK
Bayraktar KIZILELMA, ASELSAN tarafından geliştirilen ve bugüne kadar sadece F-35 gibi 5. nesil insanlı savaş uçaklarında bulunan TOYGUN sistemini bünyesine katarak havacılık tarihinde yeni bir sayfa açtı. ‘Gömülü EOTS’ teknolojisinin dünyada ilk kez bir insansız savaş uçağına entegre edildiği bu proje, Türkiye’yi bu kritik kabiliyete sahip üç ülkeden biri konumuna yükseltti. Düşük radar izi özelliğini korumasında hayati rol oynayan TOYGUN, Çorlu’da gerçekleştirilen testlerde üstün performans sergildi. Sistem, yüksek çözünürlüklü kızılötesi görüntüleme ve yapay zeka destekli algoritmalarıyla dikkat çekti. Bu teknoloji sayesinde KIZILELMA, düşman radarlarına yakalanmadan sızabilecek, hareketli hedefleri otonom olarak tespit edip lazerle işaretleyerek milli mühimmatlarla nokta atışı yapabilecek.

Türk savunma sanayinin geliştirdiği kamikaze drone’lar
STM
BAYKAR
TUSAŞ (TAI)
LENTATEK
ROBIT TEKNOLOJİ
TİTRA
MKE