Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenen 30. Taraflar Konferansı’nda (COP30) “Maliye Bakanları Çemberi Raporu ve 1,3 Trilyon Dolara Giden Yol Haritası” başlıklı oturumda konuşan Stiell, COP29’da temelleri atılan bu yeni inisiyatifin gerçek ekonomik koşullara dayanan güçlü bir yol haritası sunduğunu söyledi.
“YILLIK 1,3 TRİLYON DOLAR HEM GEREKLİ HEM ULAŞILABİLİR”
Stiell, iklim finansmanı hedefinin iklimle mücadelede kritik rol oynadığını belirterek şunları söyledi:
“2035 yılına kadar ihtiyaç duyulan yıllık 1,3 trilyon dolarlık iklim finansmanı hem ulaşılabilir hem de gereklidir. Bu ölçekte finansman sağlanmadıkça iklim değişikliği ile mücadele hayata geçemeyecektir.”
Stiell, bu hedefe ulaşmak için dört temel adımın şart olduğunu vurguladı:
– Hibelerin artırılması,
– Gelişmekte olan ülkelerin borç yükünün azaltılması,
– Özel sermayeyi harekete geçirecek yenilikçi finansal araçların kullanılması,
– Kaynakların sahadaki topluluklara doğrudan ulaşmasını sağlayacak mekanizmaların kurulması.
“GERÇEK EKONOMİYLE DOĞRUDAN BAĞ KURAN BİR DÖNEM”
Stiell, Amazon bölgesinde başlayan yeni sürecin “iklim çalışmalarını gerçek ekonomiyle daha yakın ilişkilendiren, adil ve erişilebilir finansmana dayalı bir işbirliği dönemi” yaratacağını ifade etti. Bu vizyonun, iklim finansmanının yalnızca taahhütlerle sınırlı kalmaması, sahada uygulanabilir çözümlere dönüşmesi gerektiğini gösterdiğini belirtti.
“ŞİMDİ TAAHHÜTLERİ EYLEME DÖNÜŞTÜRME ZAMANI”
Konuşmasının sonunda Stiell, COP30’un bir dönüm noktası olabileceğine dikkat çekerek, “Şimdi iddiaları uygulamaya, taahhütleri somut eyleme dönüştürme zamanı.” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalar, gelişmekte olan ülkelerin uzun süredir talep ettiği kapsayıcı ve güçlü bir küresel finansman mekanizmasının yeniden gündemin merkezine yerleştiğine işaret ediyor.