Süper güçlerin ticaret politikaları ve küresel riskler, döviz hareketleri kadar belirleyici olmaya devam ederken, sektör temsilcileri kur avantajının yanında uzun vadeli stratejik uyumun önemini vurguluyor.
“EURODAKİ YÜKSELİŞ REKABET GÜCÜNÜ DESTEKLİYOR”
İstanbul İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Erkan Özkan, Avrupa’nın Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu hatırlatarak, euro’nun dolara karşı değer kazanmasının doğrudan gelir artışı anlamına geldiğini söyledi. Özkan, “Bu durum ihracatçının fiyat baskısını hafifletiyor, maliyet artışlarını dengelemeyi kolaylaştırıyor. Özellikle mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörleri Avrupa pazarında güçlü bir konumda.” dedi.
Özkan, kur etkisinin yanında yeşil mutabakat, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik kriterlerinin de öne çıktığını belirterek, “Parite gelişmeleri elimizi güçlendiriyor ancak asıl farkı uzun vadeli vizyon ve stratejik adaptasyon yaratacak. İhracatta fırsat penceresi genişliyor.” değerlendirmesini yaptı.
“AVANTAJI SÜRDÜRMEK İÇİN MAKRO İSTİKRAR GEREK”
Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cem Seven ise euro’nun güçlenmesinin Türk firmalarına önemli avantaj sunduğunu vurguladı. Seven, “Bu gelişme, rekabet gücünü artırırken ihracat gelirlerinin Türk lirasına dönüşümünü de destekliyor. Ancak enerji fiyatları, navlun maliyetleri ve finansmana erişim zorlukları da gündemdeki önemini koruyor.” dedi.
Seven, fırsatların kalıcı hale gelmesi için makro ekonomik istikrarın sağlanması ve ihracatı destekleyen finansman mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Avrupa’da talebin canlı olduğu bu dönemin Türkiye için ihracat ivmesini sürdürme açısından kritik olduğunu belirtti.