TÜRKİYE’nin en büyük kültürel zenginliklerinden biri olan el örgüsü, aynı zamanda ulaştığı ekonomik değerle de fark oluşturuyor. Geçen yıl 225 milyon dolar değerinde el örgüsü ipliği ihraç edilirken son yıllarda sürekli dış ticaret fazlası veren sektör, katma değerini organik ürünlerle artırıyor. Küresel el örgüsü ipliği pazarını şekillendiren Türkiye, heybesine aldığı organik etiketiyle de geçen yıl dünya el örgüsü iplik ihtiyacının yüzde 45’ini tek başına karşıladı. El örgüsü ipliği sektörü, tekstil pazarındaki nostaljiye dönüş akımından da olumlu etkileniyor. Tekstil markalarının koleksiyonlarında yer alan motif desenleri, el örgüsüne talebi de artırıyor.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, Türkiye’nin 2024 yılı el örgüsü iplik ihracatının yüzde 4 oranında artarak 225 milyon dolara ulaştığını belirtti. Öksüz, şu bilgiyi verdi: “Yılda 200 milyon doların üzerinde dış ticaret fazlası verdiğimiz el örgüsü iplik ürün grubumuz, katma değeriyle de öne çıkıyor. El örgüsü iplik ürün grubumuzun kilogram başı ihracat birim fiyatı 7.4 dolar seviyelerinde. Türkiye’nin el örgüsü ipliklerinde rakiplerine kıyasla en büyük avantajı, bir tekstil ülkesi olmasından kaynaklanıyor. Kumaş ve hazır giyimin ana taşıyıcısı olan iplik sektörümüzün de mevcut kapasitesi, tekstil ve hazır giyim sektörlerimizin gücüne güç katıyor.”

STRATEJİK ÜLKE
Öksüz, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde elyaftan hazır giyime kadar tüm üretim aşamalarını gerçekleştirebilen tam entegrasyona sahip stratejik bir aktör olduğunu söyledi. Öksüz, “Türkiye; entegre üretim anlayışı, nitelikli insan gücü ve katma değerli üretim anlayışıyla rakiplerinden pozitif ayrışıyor. Hemen hemen tüm iplik türlerinde dünyanın en büyük ilk 10 tedarikçisi arasında yer alan Türkiye, pamuk ipliği ve pamuk karışımlı ipliklerde ayrıcalıklı bir konuma sahip” dedi.
KURULU GÜÇ KAPASİTESİ
Türkiye el örgüsü iplik sektöründe kurulu güç kapasitesiyle de dikkat çekiyor. Avrupa ve Afrika pazarının en büyük kurulu gücüne sahip olan Türkiye sadece el örgüsü iplik pazarında değil, havlu ve bornoz gibi tekstil ürünlerinde de küresel bir marka değerine sahip. Türkiye’nin el örgüsü ihracatında özellikle ABD, İngiltere, Hollanda, Almanya, İspanya ve Kanada gibi ülkeler ön plana çıkıyor. El örgüsü ipliğinde her geçen yıl kendini güncelleyen modern altyapıya sahip güçlü işletmelerin olmasının; Türk tekstilinin marka imajı için de çok büyük bir ayrıcalık olduğu biliniyor. Türkiye, sentetik suni iplikte de dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı olarak kayıtlarda yer alıyor.

ORGANIK TERCİHLER
Organik ipler, son zamanlarda pazarda tercih edilme oranı en çok artan ürün grubu. Organik sertifikalı ipler özellikle ABD pazarında rağbet görüyor. Bir ipin organik sertifikası alabilmesi için üretiminden iplik olana kadarki süreçte sertifikalandırılabilmesi gerekiyor. Sertifikalandırma sürecinde pamuğun üretiminden, üretim aşamasında kullanılan ilaçlara ve kullanılan boyalara kadar her bir süreç kayda alınıyor. Organik pamuk ipliği bağımsız sertifikasyon kuruluşları tarafından denetleniyor ve organik üretim süreçlerine uygunluğu onaylanıyor.
RETRO DÖNÜŞLER SEKTÖRÜ ETKİLİYOR
Toygun Batallı-Etrofil El Örgü İplikleri Yönetim Kurulu Başkanı: Türkiye’nin entegre üretim altyapısı ve lojistik avantajı, teslimat sürelerini kısaltırken, geniş ürün yelpazesi ekonomik ve premium segmentlerde tüketici beklentilerini karşılıyor. Özellikle akrilik ve akrilik karışımlı iplikler, Türkiye’nin en güçlü olduğu segmentler arasında. Ayrıca amigurumi akımının etkisiyle pamuk iplikler de ihracatta öne çıkan ürünler arasında bulunuyor. Amerika pazarı ise Türkiye için farklı bir dinamik sunuyor.

ABD’de tüketiciler daha çok organik, bebek cildine uygun ve sertifikalı iplikleri tercih ediyor. Son yıllarda bu pazarlarda el örgüsüne olan talebin artmasıyla ihracat oranlarımız düzenli bir büyüme gösterdi. Tüketici tercihleri de hızla değişiyor. Pandemi öncesi dönemde akrilik iplikler öne çıkarken, artık doğal, organik ve geri dönüştürülmüş iplikler daha fazla tercih ediliyor. Bu eğilim hem sürdürülebilirlik hem de sağlıklı yaşam trendleriyle paralel olarak güçleniyor. Moda dünyasındaki retro dönüşler örgü sektörünü de etkiliyor. Koleksiyonlarda el örgüsü motifleri ve el işi hissi veren detayların daha sık yer alması, tüketici talebini doğrudan artırıyor ve satışlara olumlu yansıyor.