istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Çin’den Avrupa telekomuna güvenlik freni: Nokia–Ericsson’a sıkı denetim

Pekin, kritik teknoloji altyapısını Batı’dan ayrıştırma hedefi doğrultusunda, Avrupa’lı tedarikçiler Nokia ve Ericsson’un Çin ağlarındaki kullanımını sıkı güvenlik incelemelerine tabi tutuyor. ‘Kara kutu’ niteliğindeki CAC denetimleri aylar sürebiliyor.

Giriş: 02.10.2025 - 15:58
Güncelleme: 02.10.2025 - 15:58
Çin’den Avrupa telekomuna güvenlik freni: Nokia–Ericsson’a sıkı denetim

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in teknoloji altyapısında kendi kendine yeterlilik hamlesi kapsamında, mobil şebeke operatörleri, kamu hizmetleri ve diğer sektörleri içeren devlet destekli BT alıcılarının yabancı teklifleri daha yakından denetlediği bildiriliyor. İsveçli Ericsson ve Finli Nokia’nın sözleşmeleri, Çin Siber Uzay İdaresi’nin (CAC) “kara kutu” ulusal güvenlik incelemelerine giriyor; şirketlere ekipmanlarının nasıl değerlendirildiği bildirilmeden yürütülen bu süreçler üç ayı aşabiliyor.

 

UZAYAN SÜRE, ARTAN RİSK

Kaynaklara göre, Avrupalı gruplar onay alsalar bile, uzun ve belirsiz denetimler nedeniyle (çoğunlukla böyle bir incelemeye tabi tutulmayan) Çinli rakiplerine kıyasla dezavantaj yaşıyor. Sürece aşina bir yetkili, Pekin’in ulusal güvenlik gerekçesiyle attığı adımlara Avrupa’nın neden aynı standartla karşılık vermediğini sorgulayan bir çerçeve de çiziyor.

 

AYNA ETKİSİ: AVRUPA’DA HUAWEI–ZTE

Pekin’in kısıtlama hamlesi, Avrupa’da bazı hükümetlerin Huawei ve ZTE’yi sınırlama çağrılarını anımsatıyor; ancak bu çağrıların Çinli şirketlerin kıtadaki pazar payı üzerinde sınırlı etki yarattığı vurgulanıyor. AB Komisyonu’nun ‘yüksek riskli tedarikçilere’ yönelik uyarılarının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, Haziran 2025 itibarıyla 27 ülkeden yalnızca 10’unun kısıtlama getirdiği belirtiliyor.

 Çin’den Avrupa telekomuna güvenlik freni: Nokia–Ericsson’a sıkı denetim


ÇİN’DE AVRUPA GERİLİYOR

Araştırma şirketi Dell’Oro Group’a göre, artan satış kısıtlamaları Ericsson ve Nokia’nın Çin’in mobil ağlarındaki toplam payını 2020’deki yüzde 12’den geçen yıl yaklaşık yüzde 4’e düşürdü. Her iki şirketin de Çin gelirleri gerilerken, Nokia’nın ülke içi gelirlerinde 2023’ten itibaren çift haneli düşüş kaydedildi. Kaynaklar, büyük ihalelerde ‘kırıntı’ sayılabilecek payların bile çoğu zaman yerel tedarikçilere kaydığını ifade ediyor.

 

İNCELEME KRİTERLERİ SERT

Telekom ekipmanı alımlarında teklif verenlerden artık sistemlerindeki her bileşen ve yerel içerik oranı hakkında ayrıntılı belge isteniyor. Yabancı grupların başvurularını güçlendirmek için Çin’deki Ar-Ge çalışmalarının detaylarını sunmaları talep edilebiliyor. Müşteriler hazırladıkları kapsamlı dosyayı CAC’ye iletiyor; kurumun değerlendirmesi doğrudan devlet alıcılara bildirilerek satınalma kararları yönlendiriliyor.

 

SİYASİ ARKA PLAN

Xi’nin ‘yabancı teknoloji bağımlılığını azaltma’ hedefi, son aylarda Moskova ve Pyongyang’la verilen siyasi mesajlarla pekiştirildi. 2022’de siber güvenlik yasasına getirilen güncellemeyle ‘kritik bilgi altyapısı’ operatörlerinin potansiyel güvenlik riski taşıyan satınalmaları CAC’ye bildirme zorunluluğu derinleşti; Avrupa ekipmanlarının aşamalı olarak devreden çıkarılması hız kazandı.

 Çin’den Avrupa telekomuna güvenlik freni: Nokia–Ericsson’a sıkı denetim



MALİYET VE JEOPOLİTİK GERİLİM

Avrupalı politika yapıcılar, Çinli sağlayıcılara ilişkin güvenlik risklerini dillendirirken, birçok başkent düşük maliyet ve Pekin’le ilişkileri germeme isteği nedeniyle yasakları yavaş uyguluyor. Örneğin Almanya’da kurulu 5G ekipmanlarının yüzde 59’unun Çinli tedarikçilerden geldiği, bazı yüksek riskli bileşenlerin 2029’a kadar kademeli olarak sökülmesinin planlandığı belirtiliyor. Avrupa’daki yerelleştirme gereklilikleri, AB Ticaret Odası’na göre teknoloji grupları için ‘varoluşsal bir tehdit’ niteliğinde; üyelerin yaklaşık dörtte üçü iş kaybı bildirdi.

 

ŞİRKETLERDEN SESSİZLİK

Ericsson ve Nokia yorum yapmaktan kaçınırken, CAC de değerlendirme taleplerine yanıt vermedi. Bu arada, Çin’de devlet destekli alıcılara yönelik detaylı inceleme–onay mekanizması işlemeye devam ediyor; süreçler uzadıkça Avrupa’lı tedarikçilerin rekabet gücü üzerinde baskı artıyor.