Avrupa Birliği, bankalar ve finans kuruluşları arasındaki veri paylaşımını genişletmeyi hedefleyen Finansal Veri Erişimi (FiDA) düzenlemesiyle dijital finans ekosistemini hızlandırmaya hazırlanıyor. Mevcut Açık Bankacılık çerçevesinin bir uzantısı olarak tasarlanan FiDA; müşteri onayı şartıyla, finansal verilerin üçüncü taraf hizmet sağlayıcılarla paylaşılmasını zorunlu kılarak yeni, kişiselleştirilmiş ürünlerin gelişmesini amaçlıyor. Düzenleme, veriye erişim ve taşınabilirlik haklarını güçlendirirken, tüketici egemenliğini merkeze alıyor.
FİDA’DA ERİŞİM TARTIŞMASI
Almanya, üye ülkelere gönderdiği bir notla Apple, Amazon, Google ve Meta gibi Büyük Teknoloji gruplarının FiDA ekosistemine erişiminin kısıtlanmasını önerdi. Berlin’in gerekçesi; “AB’de dijital finans ekosisteminin gelişimini teşvik etmek, eşit şartlar sağlamak ve tüketicilerin dijital egemenliğini korumak.” Bu yaklaşım, FiDA’nın Avrupa içi oyuncular lehine tasarlanması gerektiği görüşünü güçlendiriyor.
LOBİ CEPHESİ HAREKETLİ
Büyük Teknoloji şirketlerini temsil eden lobi grupları, “pazarın gerçek kapıcılarının bankalar olduğunu” savunarak FiDA’ya erişimin kısıtlanmasının rekabet ve inovasyon üzerinde baskı yaratacağını dile getiriyor. Sektör temsilcileri, AB’nin adımının sınır ötesi dijital hizmetlerde ek ayrışma riski taşıdığı ve Avrupa’daki kullanıcıların daha az seçenek ve daha yüksek maliyet ile karşılaşabileceği uyarısında bulunuyor.
SİYASİ GERİLİM EŞİĞİ
Transatlantik hatta dosyanın jeopolitik boyutu da büyüyor. ABD Başkanı Donald Trump, kısa süre önce yaptığı açıklamalarda, Amerikan teknoloji şirketlerine “ayrımcı” yaklaşımlarda bulunan ülkelere gümrük vergileri getirme tehdidini yineledi. Washington, Brüksel’in Dijital Hizmetler ve Dijital Piyasalar gibi mevzuatlarını yakından izlerken, FiDA’da olası bir Büyük Teknoloji dışlaması yeni bir gerilim başlığına dönüşebilir.
SON DÜZLÜKTE MÜZAKERE
Diplomatik kaynaklara göre FiDA müzakereleri önümüzdeki haftalarda son aşamaya giriyor ve Büyük Teknoloji grupları “neredeyse kesin” bir yenilgi ile karşı karşıya. Buna göre, FiDA kapsamındaki veri arayüzlerine ve standartlarına erişim, AB merkezli ya da AB’de eşit şartları karşılayan aktörlerle sınırlanabilir. Böyle bir sonuç, AB’nin dijital egemenlik gündemine uyumlu; ancak pazar entegrasyonu ve yatırım iştahı açısından yeni soru işaretleri doğurabilir.
TÜKETİCİ VE GELİŞTİRİCİ NE KAZANACAK?
FiDA; müşteri rızası, güvenlik ve sorumluluk hatlarını keskinleştirerek verinin kontrollü paylaşımını hedefliyor. Böylece, fintech’lerin bütçe yönetimi, kredi skorlama, kişiselleştirilmiş tasarruf- yatırım ürünleri ve KOBİ’lere yönelik nakit akışı çözümleri gibi alanlarda hızlı inovasyon yapması bekleniyor. Ne var ki, erişim şartlarının Büyük Teknoloji’ye kapalı bırakılması, bu ölçekli oyuncuların bulut, yapay zeka ve dağıtım kaslarını sistemin dışına iterek ölçek ekonomilerinden doğan verimlilikleri sınırlayabilir.
DENGE ARAYIŞI SÜRECEK
Brüksel, rekabet ve tüketici koruması ile açık inovasyon arasında denge kurmaya çalışıyor. Almanya’nın çizdiği çerçeve, AB içi şampiyonları koruyan bir yaklaşımı işaret ederken; ABD tarafı, bunun ayrımcılık doğurabileceği ve küresel tedarik zincirleri ile veri akışlarını olumsuz etkileyebileceği görüşünde. Son metnin; erişim kriterleri, teknik standartlar, güvenlik denetimleri ve yaptırım başlıklarında belirleyici olması bekleniyor.